Sunday, April 1, 2007

Ev

Bir süre oldu, bizimkilerle konuştuğumda öğrendim ki yeni bir ev alma planları varmış. Malum, bizim apartmanda asansör olmadığından yaş ilerledilçe in-çık daha bir sorun oluyormuş. İster istemez düşündüm tabi. Zaten kırk yılda bir Ankara'ya gidiyorum. Onda da benim için yabancı bir eve gidip hiç tanımadığım, anımın olmadığı bir odada yatma düşüncesi çok garip geldi. Annemlerin ev dediği, benimse diyemeyeceğim bir yer...

Bir de tam tersini düşündüm. Ev eski ev ama annemle babamın ve tabii ablamın olmadığı bir yer...Yani evi benim için ev yapan kişilerin olmadığı...Gidiyorum eve, kimseler yok. Orası benim için "ev" mi şimdi? Peki yeni alınacak ev "ev" mi? Ulan peki hiç biri değilse ev nedir bee(delirttiniz ulan beni)?

Ev sen neredeysen orasıdır, orası olmak zorundadır. İnsan evini farkında olsa da olmasa da sırtında taşır. Sen de birisiyle tanışıp evlendiğinde, eşinin, çocuklarının ve hatta senin bile "ev" dediğiniz bir yer oluşturursunuz. Eski daire yok, anne-baba-kardeş yok, ama ev yine var!

Ev ne bir yer ne de birileridir, ev hem bir yer hem de birileridir, ama en çok da ailedir.

No comments: